.png)
GÖK TANRILARI
Ülgen (Gök Tanrı
yaratıcı tanrı)
Ülgen, Türk ve Altay mitolojisinde en yüce tanrılardan biridir. Gök Tengri’nin oğullarından sayılan Ülgen, yaratıcı, koruyucu ve iyiliksever bir tanrıdır. Göklerin en yüksek katında yaşadığına inanılır ve evreni düzenleyen, insanlara yardım eden ruhlarla ilişkilidir. Şamanlar, göğe çıkma ritüellerinde Ülgen'e ulaşmayı hedefler. Yıldırım, ışık ve göksel güçlerle ilişkilidir; genellikle bilgeliği, adaleti ve yaratıcı kudreti temsil eder.

Kaira Han (Kutsal ışık tanrısı)
Kaira Han, Türk ve Altay mitolojisinde kutsal ışığın ve saflığın tanrısı olarak bilinir. Gök Tengri’nin yüce güçlerinden biri olarak kabul edilir ve özellikle aydınlık, iyilik, adalet gibi kavramlarla özdeşleştirilir. Kimi anlatımlarda Ülgen’in babası veya Gök Tengri’nin bir yönü olarak görülür. Kaira Han, evrenin başlangıcında saf ışıktan doğmuş ve karanlığın karşısında bir denge unsuru olarak var olmuştur.
Genellikle ışık saçan bir figür, güneş veya yıldızlarla çevrili olarak tasvir edilir. Onun adı “kara” (siyah) gibi görünse de eski Türkçede bu kelime aynı zamanda yüce, ulu, kutsal anlamlarına da gelir.

Bay Ülgen'in yardımcıları (Karakuş, Kızagan )

Karakuş, Türk mitolojisinde Ülgen'in yardımcı ruhlarından biri olarak bilinir. Adından da anlaşılacağı üzere siyah renkli bir kuştur ve genellikle gökyüzü ile yer arasında haber taşıyan, ruhlara rehberlik eden kutsal bir varlık olarak kabul edilir.
Şaman inancında Karakuş, şamanın göğe çıkış seremonilerinde ona yol gösteren ve koruyan ruhani bir yardımcıdır. Aynı zamanda Ülgen’in iradesini dünyaya taşıyan bir sembol olarak görülür. Gücü, keskin görüşü ve yüksekten uçmasıyla bilgelik, gözetim ve göksel güç temalarını temsil eder.

Kızagan, Türk mitolojisinde Bay Ülgen’in savaşçı yardımcı ruhlarından biridir. Koruyucu, savaşçı ve göksel muhafız olarak bilinir. Şaman inancında, kötü ruhlara karşı mücadelede Ülgen’in tarafında yer alır ve kutsal savaşlarda ön safta savaşır.
Genellikle kalkan, zırh ve kılıçla donanmış bir savaşçı olarak tasvir edilir. Cesareti, sadakati ve koruyuculuğuyla düzeni sağlama, kötülüğe karşı durma görevini üstlenir. Kızagan, aynı zamanda göksel dünyayı koruyan ruhsal güçlerden biridir.
YERALTI TANRILARI
Erlik Han (Yeraltı Tanrısı)
Od Ana (Yeraltı Ateşinin Ruhu)
Erlik Han, Türk mitolojisinde yeraltı dünyasının hükümdarı ve ölümün tanrısıdır. Gök Tanrı’nın izniyle yaratılış sürecine katılmış, fakat kibri nedeniyle yeraltına gönderilmiştir. Karanlık, hastalık, ölüm ve felaketler onunla ilişkilendirilir. Uzun sakallı, siyah giysili, tahtında oturan güçlü bir varlık olarak betimlenir. Erlik Han, kötülüğü temsil etse de aynı zamanda evrendeki denge unsurlarından biridir. Ölümle birlikte dönüşüm ve yeniden doğuşun kapısını aralar.

Od Ana, Türk mitolojisinde yeraltı âlemiyle ilişkilendirilen, ateşin dişi ruhudur. Bazı anlatımlarda Erlik Han’ın kontrolündeki cehennemvari alanlarda ateşi yöneten güç olarak geçer. Adı "ateş anası" anlamına gelir.
Şaman dualarında ve ritüellerinde saygıyla anılır; arınmayı, cezayı ve yeniden doğuşu simgeler.
Od Ana, yakıcı değil; temizleyici bir ateşi temsil eder.
Onun ateşi kötüyü yakar, saf olanı ortaya çıkarır.

Erlik Han’ın oğulları (Yek ve Temir)

Temir, Türk mitolojisinde Erlik Han’ın oğullarından biridir ve savaş, yıkım ve kan ile özdeşleştirilir. Adı “demir” kelimesiyle bağlantılıdır ve sertliği, acıyı ve keskinliği temsil eder. Temir, genellikle savaşların ruhu olarak düşünülür; çatışma, kin ve düşmanlık onun gölgesinde büyür.
Onun geçtiği yerde toprak kana bulanır, insanlar arasında nefret filizlenir. Temir’in etkisi, sadece fiziksel yıkım değil; aynı zamanda toplum içindeki kardeş kavgasıdır.
Temir, insanların öfkesini silaha, sözlerini yaraya dönüştüren yeraltı gücüdür.

Yek, Türk mitolojisinde Erlik Han’ın oğullarından biridir ve hastalık, felaket ve kötücül enerji ile ilişkilendirilir. Yeraltı âleminden insanların dünyasına gönderilir ve özellikle bedenî acı, salgın ve ruhsal çöküş gibi olumsuzlukları taşır.
Karanlık, sisli ve soğuk tasvirlerle anılır.
Yek'in gelişi, toplumun töresizliğe sapmasıyla bağdaştırılır.
Yek, sadece bedenleri değil; töreyi unutan toplumların ruhunu da hasta eder.