İttihat ve Terakki ve Milliyetçilik: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Uzanan Fikir Mirası
- Adem Küçük
- 5 Nis
- 2 dakikada okunur
İttihat ve Terakki Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş döneminde yalnızca bir siyasi hareket değil, aynı zamanda yeni bir kimlik arayışının da öncüsüydü. Bu arayışın merkezinde ise milliyetçilik fikri yer alıyordu.

Çok Uluslu Bir İmparatorlukta Kimlik Krizi
Osmanlı Devleti, yüzyıllar boyunca farklı milletleri, dinleri ve kültürleri bünyesinde barındıran bir imparatorluk olarak varlığını sürdürdü. Ancak 19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, Avrupa’da hızla yayılan milliyetçilik rüzgârı, Osmanlı tebaasını da etkilemeye başladı. Balkanlardaki ayaklanmalar, Arap topraklarındaki huzursuzluklar ve ayrılıkçı hareketler, devletin çok uluslu yapısını tehdit eder hale geldi.
Bu ortamda doğan İttihat ve Terakki, başlangıçta Osmanlıcılık fikrini savunsa da, zamanla bu idealin pratikte işlemediğini fark etti. Özellikle Balkan Savaşları sonrası yaşanan toprak kayıpları ve Müslüman halkın Anadolu’ya göçü, cemiyetin ideolojik yönünü değiştirdi. Osmanlıcılıktan Türk milliyetçiliğine yöneliş, bu dönemde hız kazandı.
Türk Kimliğinin İnşası
İttihat ve Terakki'nin etkili olduğu 1913–1918 yılları arasında, devletin resmi söyleminde Türk kimliği daha belirgin bir şekilde öne çıkmaya başladı. Bu dönemde eğitimden basına, askeriyeden bürokrasiye kadar pek çok alanda “Türk” vurgusu yapılmaya başlandı. Ziya Gökalp’in fikirleri, Türkçülüğün teorik temelini oluştururken, bu ideoloji devlet politikalarına da yansıdı.
Cemiyet, bir yandan Türk dilinin sadeleştirilmesi için çalışmalar yaparken, diğer yandan Anadolu’daki Türk nüfusunun güçlendirilmesini amaçlayan politikalar izledi. Bu yönelim, ilerleyen süreçte Cumhuriyet'in temel taşlarından biri olacak ulus-devlet anlayışının zeminini hazırladı.
Eleştirilen Yönler ve Tartışmalar
İttihat ve Terakki’nin milliyetçi politikaları, bazı olumlu etkiler doğursa da, beraberinde ciddi eleştiriler de getirdi. Bu dönemde izlenen “Türkleştirme” politikaları, gayrimüslim ve farklı etnik kökenlere sahip halklar üzerinde baskı yarattı. Ermeni Tehciri başta olmak üzere, milliyetçiliğin sınırlarını aşan uygulamalar, cemiyetin tarihsel mirasını tartışmalı hale getirdi.
Sonuç: Mirası Tartışmalı, Etkisi Tartışılmaz
İttihat ve Terakki Cemiyeti, Türk siyasi tarihinde derin izler bırakmış bir yapıdır. Her ne kadar uygulamaları tartışma konusu olsa da, Türk milliyetçiliğinin düşünsel temellerini atmış ve Cumhuriyet’in ideolojik altyapısına katkıda bulunmuştur. Bugün bile bu dönemin mirası, hem akademik çalışmalarda hem de toplumsal hafızada önemli bir yer tutar.
Kommentare